Bulutunuz Eksik Olmasın
Nedir şu “Bulut” dedikleri ?
Baş döndürücü bir şekilde ilerleyen bilişim teknolojisi, yeni beklentileri ve ihtiyaçları da beraberinde getirmektedir. Özellikle firmaların bilişim sektöründeki gelişmelere uyum sağlama çabaları ve yazılım üreticilerinin, firmalardaki eksikliği\boşluğu tespit ederek yaptıkları çalışmalar, üretim ile tüketim ilişkisi içerisinde gelişerek özellikle kurumsal teknolojilerinin hızla büyümesini sağlamaktadır.
...
Tüketici konumunda yer alan firmaların, kurumsal yapılarına uygun işleyişe sahip olmak istemeleri, satış politikasından üretim süreçlerine, finansal işlemlerden raporlamaya kadar varan şirket işleyişini belli bir yazılım üzerinden sistemselleştirmeye çalışmaları, bir bedele de katlanmalarını kaçınılmaz kılmaktadır. Bu bedel, bazen yüklü bir alt yapı maliyeti, bazen de veri güvenliği sorunu olabilmektedir. Özellikle yazılım ve donanım tarafındaki yüklü yatırımlar, maliyeti düşük uygulama ihtiyaçlarını daha belirgin kılmıştır.
Bulutu, firmaların bu yöndeki maliyet ve risk gibi faktörlerinin en aza indirildiği; elektrik, su, gaz gibi kullandıkları kadarının ödendiği, veri güvenliğinin sağlandığı ve hızlı erişime imkan veren web tabanlı bir teknoloji olarak ifade edebiliriz.
Hava kadar bedava(!), gökyüzü kadar belirgin, yağmur kadar ihtiyaçtan olsa gerek bu uygulamaların geneline de “bulut bilişim” denilmektedir. Biz, her nekadar hayatın içinden örneklerle bir tanımlamaya gitsek de işin çok daha teknik tanımlamasına inmek mümkün. Bunlardan NIST(ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü) bulut bilişimi, “düşük yönetim çabası veya servis sağlayıcı etkileşimi ile, hızlı alınıp salıverilebilen ayarlanabilir bilişim kaynaklarının paylaşılır havuzuna, istendiğinde ve uygun bir şekilde ağ erişimi sağlayan bir model” olarak tanımlarken , Wikipedia “bilişim aygıtları arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayan hizmetlere verilen genel ad” olarak tanımlamaktadır.
Bulut: Bir SaaS Uygulaması
SaaS, ne bir yemek çeşidi, ne Çin’de bir şehir ne de bir ayakkabı markasıdır.
SaaS (Software As A Service); web tabanlı yazılımların tek bir merkezde barındırılıp, internet aracılığıyla kullanıcıların hizmetine sunulduğu bir yazılım dağıtım modelidir. En basit anlatımıyla, bilgisayarınıza hiçbir kurulum yapmaya gerek duymadan bir programı web üzerinden kullanabilmektir. “Google docs” buna örnek olarak verilebilir. Bilgisayarınızda word, excel gibi office programlarının bulunmadığı ve bu programlara ihtiyaç duyduğunuz bir durumda bilgisayarınıza hiçbir dosya indirimi yapmadan web üzerinden bu programları rahatlıkla kullanabilmeniz aslında SaaS teknolojisini çok iyi anlatmaktadır.
Netsis yetkililerinin de ifade ettiği gibi SaaS; iş dünyasına, yazılımı satın almak yerine kullandığı kadar ödeyerek sahip olabilme esnekliği getiriyor. Ayrıca kurulum, sunucu, bakım, güncelleme, yedekleme gibi maliyetler de SaaS ile birlikte tarihe karışıyor.
Bkz. http://blog.netsis.com.tr/bulut-maliyetleri-azaltiyor.html
Firmanızın Bulutu
Netsis’in SaaS modelinde piyasaya sürdüğü ilk ürünü Netlite’ı ,13 Ekim 2012’de İzmir’de yapılan Netsis Bilgi Günleri’nde çok daha ayrıntılı tanıma fırsatı yakaladım. Küçük ve orta ölçekli bir çok firmanın ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanmış bu yazılım, dünya devlerinden IBM tarafından sağlanan barındırma hizmeti ile firmaların verilerini de ayrıca güvence altına almış.
Günlük işlerin yönetmini çok daha kolaylaştırarak zaman tasarrufu yaratan, veri güvenliğini sağlayan, lojistik, finansal, muhasebesel ve raporsal ihtiyaçlara cevap verebilen, internetinizin olduğu her yerden kullanılabilen, mobil uygulamalardan da erişibilen böylesi bir uygulama, SaaS teknolojisinde fazlaca kendisinden söz ettirecektir.
Yazımızı sonlandırmadan önce bu tür uygulamaların esnekliğinin sınırlı olması, firma yapılarına göre çok fazla özelleştirilemiyor olması ve buna benzer eksiklikleri de belirtmiş olalım. Ama kısa bir sürede bu konudaki eksiklerin giderileceğini, daha gelişmiş uygulamalarla karşılaşacağımızı biliyoruz. Çünkü, teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki aynı nehirde bile ikinci kez yıkanmaya fırsat kalmıyor.
Print article | This entry was posted by Onur Çağlayan on 11/15/12 at 01:10:00 pm . Follow any responses to this post through RSS 2.0. |